Kilimin Sembolleri - Ciltli -Unutulmuş Bir Dilden Kesitler

Stok Kodu:
9786051717166
Boyut:
24.5x30.5 cm
Sayfa Sayısı:
237
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
Kategori:
1.500,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 1.500,00TL
Aynı gün kargo
9786051717166
362330
Kilimin Sembolleri - Ciltli -Unutulmuş Bir Dilden Kesitler
Kilimin Sembolleri - Ciltli -Unutulmuş Bir Dilden Kesitler
1500.00

MÖ 8000’lerde Yakındoğu’da bir mucize olarak ortaya çıkan kilim, Balkanlar’dan Çin’e kadar neredeyse bütün toplumları etkiledi. Otuz yıllık karşılaştırmalı araştırmaların ürünü olan bu eser, ilkel animizmden miras kalan kilim sembolizmini gözler önüne seriyor.
Gezgin-yazar Jacques Lacarrière’e göre
“Kilimler, bir manzara, bir bitki, bir hikâye ya da korku ve arzuları içeren ortaçağ armalarını andıran bir semboller dünyasına aittir. Motiflerinde ölüm korkusuna, doğurganlık arzusuna rastlanır.
Toprağın bereketine, kadının doğurganlığına, ruhların ve gökyüzünün himayesine, bitkiler ve hayvanlar âleminin hoşgörüsüne, sessiz yakarışlar okunur, neredeyse duyulur. Bereketin sürekli tehlikede ve açlığın kapıda olduğu, maddi açıdan zayıf ve çetin olan bu dünyada fakirlik, simgelerin zenginliğiyle telafi edilmektedir. Gülden yıldızlara, kurttan ejdere karşımızda Anadolu’nun göçebe topluluklarının yaşamsal simgeleri vardır. O topluluklar ki, basit bir yapağıdan yola çıkıp yazgıya karşı bu ipleri, bu dokuları, koruyan ve bilgelik içeren bu figürleri ortaya çıkarmayı bilmişlerdir.”

MÖ 8000’lerde Yakındoğu’da bir mucize olarak ortaya çıkan kilim, Balkanlar’dan Çin’e kadar neredeyse bütün toplumları etkiledi. Otuz yıllık karşılaştırmalı araştırmaların ürünü olan bu eser, ilkel animizmden miras kalan kilim sembolizmini gözler önüne seriyor.
Gezgin-yazar Jacques Lacarrière’e göre
“Kilimler, bir manzara, bir bitki, bir hikâye ya da korku ve arzuları içeren ortaçağ armalarını andıran bir semboller dünyasına aittir. Motiflerinde ölüm korkusuna, doğurganlık arzusuna rastlanır.
Toprağın bereketine, kadının doğurganlığına, ruhların ve gökyüzünün himayesine, bitkiler ve hayvanlar âleminin hoşgörüsüne, sessiz yakarışlar okunur, neredeyse duyulur. Bereketin sürekli tehlikede ve açlığın kapıda olduğu, maddi açıdan zayıf ve çetin olan bu dünyada fakirlik, simgelerin zenginliğiyle telafi edilmektedir. Gülden yıldızlara, kurttan ejdere karşımızda Anadolu’nun göçebe topluluklarının yaşamsal simgeleri vardır. O topluluklar ki, basit bir yapağıdan yola çıkıp yazgıya karşı bu ipleri, bu dokuları, koruyan ve bilgelik içeren bu figürleri ortaya çıkarmayı bilmişlerdir.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat