Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi, "teknoloji tarihi" konulu sergiler dizisinin en yenisi olan Zamanın Görünen Yüzü: Saatler sergisinde, ülkemizin kültür varlıklarının arşivlenmesi ve tescİllenmesi açısından Önemli bir konuyu daha gündeme getiriyor.
Gelişen teknolojiler sayesinde caddelerimizi, mahallelerimizi, meydanlarımızı ve binalarımızı hayatımızı her gün daha da kolaylaştıracak ve sorunları hızla çözecek şekilde planlarken, "kentsel dönüşüm projeleri" tasarlarken, "eski" olanın ne kadar korunduğu ve onu koruyacak külrür biri kimi ve kaynaklar hep tartışma konusu olmuştur. Oysa biz tartışırken, farkında bile olmadığımız bazı kültür varlıklarımız sessiz sedasız ortadan yok oluyor.
Zamanın Görünen Yüzü: Saatler sergisini ilk kez gündeme getirdiğimizde, durumun bu kadar üzücü olduğunun farkında değildik. Örneğin kentin en kalabalık noktalarına ya da bir kamu binasının en güzel yeri olan alnacına konulan saatler zamanla dijital saatlerle değiştirilmiştir. Oralardan çıkan, üstünde ustasının adı, atölyesi ve tarihi yazılı orijinal saatler çoğunlukla inşaat karmaşasında hurdalar arasına atılıp yok olmuştur. Kimi zaman da, bu kültürü özümsemiş, emeğe saygılı bir kişi ya da kurum tarafından korumaya alınmış, saklanmıştır. Tarihi masa, duvar ve cep saatlerinin durumu da çok farklı değildir.
Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi, "teknoloji tarihi" konulu sergiler dizisinin en yenisi olan Zamanın Görünen Yüzü: Saatler sergisinde, ülkemizin kültür varlıklarının arşivlenmesi ve tescİllenmesi açısından Önemli bir konuyu daha gündeme getiriyor.
Gelişen teknolojiler sayesinde caddelerimizi, mahallelerimizi, meydanlarımızı ve binalarımızı hayatımızı her gün daha da kolaylaştıracak ve sorunları hızla çözecek şekilde planlarken, "kentsel dönüşüm projeleri" tasarlarken, "eski" olanın ne kadar korunduğu ve onu koruyacak külrür biri kimi ve kaynaklar hep tartışma konusu olmuştur. Oysa biz tartışırken, farkında bile olmadığımız bazı kültür varlıklarımız sessiz sedasız ortadan yok oluyor.
Zamanın Görünen Yüzü: Saatler sergisini ilk kez gündeme getirdiğimizde, durumun bu kadar üzücü olduğunun farkında değildik. Örneğin kentin en kalabalık noktalarına ya da bir kamu binasının en güzel yeri olan alnacına konulan saatler zamanla dijital saatlerle değiştirilmiştir. Oralardan çıkan, üstünde ustasının adı, atölyesi ve tarihi yazılı orijinal saatler çoğunlukla inşaat karmaşasında hurdalar arasına atılıp yok olmuştur. Kimi zaman da, bu kültürü özümsemiş, emeğe saygılı bir kişi ya da kurum tarafından korumaya alınmış, saklanmıştır. Tarihi masa, duvar ve cep saatlerinin durumu da çok farklı değildir.
